fbpx

HomeBlogGenelAFFETMEK 

AFFETMEK 

Affetmeyi, kişiye, kişilere ya da yaşananlara karşı hissettiğimiz olumsuz duygulardan kurtulmak olarak tanımlayabiliriz. Zaman zaman unutmak ile karıştırılsa da affetmek yaşadığımız duygularla barışmakken; unutmak yaşananların akla gelmemesidir. Önemli olmayan konuları unutmamız mümkün olabilir, ancak aklımızda ya da ruhumuzda derin yaralar açmış bir konunun unutulması pek de olası bir ihtimal değildir. O yüzden zarar veren taraf da zarar gören taraf da yaşananların unutulmasını beklememelidir.  

Yaşananları kabul etmek de unutmak gibi affetmekten farklı bir davranış biçimidir. Bir kişiyi olduğu şekilde kabul ederek bize verdiği zararları da kabul edebiliriz. Ancak affetmek, eğer mümkünse, hem kendimiz hem de içinde bulunduğumuz ilişki için belki en zor ama en sağlıklı yol olacaktır. Bir kişiyi affetmek, o kişiyle ilişkimizi sürdürmeye devam etmemiz gerekliliğini taşımaz. Bazen geçmişte bıraktığımız birini ya da yaşadığımız bir olayı affedebiliriz. Bazen de affedip kaldığımız yerden devam edebiliriz. İkincisi en çok kendimizle ilişkimiz için önem taşır. “Kendini sevmek, ömür boyu sürecek bir aşk hikayesinin başlangıcıdır” der Oscar Wilde. Kendini sevmek de insanın hatalarını affetmesiyle başlar. Hatayı görmek, verdiğimiz ya da aldığımız zararı fark etmek ve bunlarla barışmaktır aslında affetmek. İnkar, kabul ya da unutmak değildir. Birini affettiğimizde ona aslında yaptığın yanlış değildi demiş olmayız. Bundan sonra da hayatında olmaya devam edeceğim demiş olmayız. Ya da bir sonraki hatanı da affedebilirim demiş olmayız. Affetmek, artık hiçbir olumsuz duygu hissetmiyorum demek de değildir. Affetmek, bir süreçtir ve bir anda gerçekleşmez. Fiziksel ya da duygusal istismara uğrayan bireyin bir anda her şeyle barışması beklenemez, beklenmemelidir. Hatta affetmeye karar vermiş bir kişi istese bile bu sürecin sonunda yaşadığı olumsuz duygularla barışamayabilir.  

Affetme motivasyonu kişinin içinden gelmelidir ancak duyguların dönüşümü için bu motivasyon her zaman yeterli olmayabilir. İçinde bulunan şartlar, zarar verenin tutumları da destekleyici nitelikte olmalıdır. Örneğin, pişmanlık sadece sözle ifade edildiğinde ya da hata, çeşitli bahanelerle hafifletilmeye çalışıldığında, kişi tek taraflı bir çaba sarf ettiğini düşünebilir ve affetmeye çalışarak yaşadığı travmanın daha da derinleştiğine şahit olabilir. Eğer hata yapan taraftaysak ve affedilmek istiyorsak hatamızın sorumluluğunu almamız, karşımızdakini anlamamız ve ona bunu hem söylemlerimizle hem de davranışlarımızla hissettirmemiz büyük önem taşımaktadır.  

Pratikte ne kadar zor da olsa, affederek öfke, kaygı, umutsuzluk gibi duyguların yerine olumlu duygular koyabiliriz ve aldığımız yaranın kalıcı olmamasını sağlayabiliriz. Yine de kişi kendini affetmeye zorlamamalı, kendine ihtiyaç duyduğu kadar zaman tanımalıdır. Bu zaman içerisinde hata görmezden gelinmemeli, duygular bastırılmamalı ya da inkar edilmemelidir. Tüm olumsuz duygular kabul ve ifade edilmelidir. Bunu konuşarak da yapabiliriz, yazarak da. Yeter ki duygularımızı ifade edip zihnimizi daha berrak bir hale getirebilelim ve kararlarımızı bu doğrultuda verebilelim. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha Fazla Bekleme

Artık daha fazla beklemenize gerek yok. Bugün Terapizy’i indirerek uzun süredir ötelediğiniz konular için destek alın ve daha mutlu bir ilişki için ilk adımınızı atın..

Crypto Finance App Store 1
terapizy logo white

İlişkiniz ve cinsel sağlığınız için kişisel rehberiniz.

Uygulamayı İndir

Copyright: © 2024 Terapizy A.Ş.  All Rights Reserved.

logo band colored@2x