Şiddet Nedir?

Toplumsal kaygının yoğun olduğu bu dönemlerde, en büyük problemlerden biri de şiddettir. Kişinin hem kendisine hem de başkasına karşı göstermiş olduğu fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik açıdan zarar vermeye veya acı çektirmeye yönelik başvurulan hareketlerin tümüne şiddet diyoruz.

Şiddet fazlasıyla geniş bir kavramdır.

Fakat toplumumuzda şiddet denilince, çoğunlukla akla gelen şeyler; vurmak, kırmak, öldürmektir. Peki bu ne kadar doğru? Gerçekten şiddet bu kadar sınırlandırılmış bir kavram mıdır?

Kim bilir belki de şiddeti; vurmak, kırmak veya öldürmek ile sınırlandırdığı için, çoğu insan gün içinde maruz kaldığı şiddetin farkında bile değildir.
“Bağırıyor ama vurmuyor.”
“Para vermiyor ama bana iyi bakıyor.”
“Beni çok kıskanıyor, etek giymemi istemiyor.”
“Beni öyle çok arzuluyor ki, ben istemediğimde bile zorla birlikte oluyor.

Bunlar gibi daha birçok söyleme şahitlik edebiliyoruz. Oysaki, bunların hepsi birer şiddet türüdür.

Bilmenizi isterim ki, içinde darp olmasına gerek yok. Size kendinizi değersiz ve yetersiz hissetmenizi sağlayan her eylem, bir şiddettir.
Buna bağlı olarak da şiddet türleri fazladır.

Fiziksel şiddet: Kaba kuvvetin kullanıldığı tokat atmak, yumruklamak, tekmelemek, kesici ve delici alet kullanarak kişiye zarar verme halidir. Bu, toplumda en yaygın olan ve toplumsal cinsiyetçiliği var eden bir şiddet türüdür. Genellikle güçlü bireyin, güçsüz gördüğü bireye karşı kullandığı kaba kuvvettir. Burada güç eşitsizliği söz konusudur.

Psikolojik şiddet: Küfür etmek, bağırmak, suçlamak, tehdit etmek, hakaret etmek gibi söylemlerin yer aldığı şiddet türüdür. Burada söylemler söz konusudur. Fiziki şiddet olmadan da psikolojik şiddet var olabilir. Kişinin sosyal hayatına karışmak, arkadaşlıklarına karışmak veya giyimine karışmak da bir psikoloji şiddet türüdür.

Dijital şiddet: Kişinin, partnerinin herhangi bir teknolojik aracı kullanmasına izin vermemesidir. Kişinin yaptıklarını sürekli kontrol etmek, sosyal medya hesaplarını ve telefonunu karıştırmak, şifreleri almak, kişiden habersiz veya izinsiz aramaları cevaplandırmak, mesajları açmak, sosyal medya eylemlerini kısıtlamaya yönelik rahatsızlıklar vermek gibi davranışların tümüdür.

Cinsel şiddet: Bireyi kendisiyle cinsel birlikteliğe zorlamak, başkalarıyla cinsel birlikteliğe zorlamak, kişinin izni olmadan dokunmak, sürtünmek, öpmek, partnerini hamile kalmaya zorlamak, kürtaja zorlamak gibi birçok eylemi kapsar. Kişinin bu zorlayıcı tutumlarını, eşi de dahil olmak üzere aile bireylerine karşı kullanması şiddet sayılır ve suç unsurudur.

Ekonomik şiddet: Kişiyi ekonomik ve finansal olanaklardan mahrum bırakma durumudur. Kişinin çalışmasına izin vermemek, kendisine para vermemek ya da yeteri kadar para vermemek gibi eylemleri de kapsar.

Flört şiddeti: Günümüzün en yaygın problemlerinden biridir. Burada evlilik birliği olmadan partnerin kişiye fiziksel, ekonomik, psikolojik, cinsel veya dijital şiddet uygulaması vardır. Flörtlerde izin istemek, kişinin isteğine göre giyinmek, telefon görüşmelerine karışmak, dijital şifreleri istemek, davranış ve konuşmaya müdahale etmek, sosyal arkadaşlıklara karışmak gibi davranışları kapsıyor. Erkek arkadaşınız, açık giyinmeyeceksin, dediğinde bunun sevmekten dolayı kıskandığının belirtisi olmadığını, bunun tamamıyla şiddet ile alakalı olduğunu bilmeniz gerekiyor.
Kişinin size izin vermesini beklemek, değer vermek ile değil şiddetin kendisiyle alakalıdır. Sizi tehdit ediyorsa, hakaret içerikli yaklaşımları mevcutsa, rehberinizdeki isimlere ve arkadaşlarınıza karışma durumu mevcutsa bu; şiddet halidir.

Siz şiddet uygulayan tarafsanız, bir gün şiddetin mağduru da olabileceğinizi unutmamalısınız. Şiddetin erkeklik, sevgi, kıskanma ile ilgisi yoktur. Seven insan yapar, söyleminin gerçeklik payı yoktur. Seven kişi, sevdiğine şiddet uygulamaz.

Klinik Psikolog Zana Beşer

Şiddet Nedir?

Toplumsal kaygının yoğun olduğu bu dönemlerde, en büyük problemlerden biri de şiddettir. Kişinin hem kendisine hem de başkasına karşı göstermiş olduğu fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik açıdan zarar vermeye veya acı çektirmeye yönelik başvurulan hareketlerin tümüne şiddet diyoruz.

Şiddet fazlasıyla geniş bir kavramdır.

Fakat toplumumuzda şiddet denilince, çoğunlukla akla gelen şeyler; vurmak, kırmak, öldürmektir. Peki bu ne kadar doğru? Gerçekten şiddet bu kadar sınırlandırılmış bir kavram mıdır?

Kim bilir belki de şiddeti; vurmak, kırmak veya öldürmek ile sınırlandırdığı için, çoğu insan gün içinde maruz kaldığı şiddetin farkında bile değildir.
“Bağırıyor ama vurmuyor.”
“Para vermiyor ama bana iyi bakıyor.”
“Beni çok kıskanıyor, etek giymemi istemiyor.”
“Beni öyle çok arzuluyor ki, ben istemediğimde bile zorla birlikte oluyor.

Bunlar gibi daha birçok söyleme şahitlik edebiliyoruz. Oysaki, bunların hepsi birer şiddet türüdür.

Bilmenizi isterim ki, içinde darp olmasına gerek yok. Size kendinizi değersiz ve yetersiz hissetmenizi sağlayan her eylem, bir şiddettir.
Buna bağlı olarak da şiddet türleri fazladır.

Fiziksel şiddet: Kaba kuvvetin kullanıldığı tokat atmak, yumruklamak, tekmelemek, kesici ve delici alet kullanarak kişiye zarar verme halidir. Bu, toplumda en yaygın olan ve toplumsal cinsiyetçiliği var eden bir şiddet türüdür. Genellikle güçlü bireyin, güçsüz gördüğü bireye karşı kullandığı kaba kuvvettir. Burada güç eşitsizliği söz konusudur.

Psikolojik şiddet: Küfür etmek, bağırmak, suçlamak, tehdit etmek, hakaret etmek gibi söylemlerin yer aldığı şiddet türüdür. Burada söylemler söz konusudur. Fiziki şiddet olmadan da psikolojik şiddet var olabilir. Kişinin sosyal hayatına karışmak, arkadaşlıklarına karışmak veya giyimine karışmak da bir psikoloji şiddet türüdür.

Dijital şiddet: Kişinin, partnerinin herhangi bir teknolojik aracı kullanmasına izin vermemesidir. Kişinin yaptıklarını sürekli kontrol etmek, sosyal medya hesaplarını ve telefonunu karıştırmak, şifreleri almak, kişiden habersiz veya izinsiz aramaları cevaplandırmak, mesajları açmak, sosyal medya eylemlerini kısıtlamaya yönelik rahatsızlıklar vermek gibi davranışların tümüdür.

Cinsel şiddet: Bireyi kendisiyle cinsel birlikteliğe zorlamak, başkalarıyla cinsel birlikteliğe zorlamak, kişinin izni olmadan dokunmak, sürtünmek, öpmek, partnerini hamile kalmaya zorlamak, kürtaja zorlamak gibi birçok eylemi kapsar. Kişinin bu zorlayıcı tutumlarını, eşi de dahil olmak üzere aile bireylerine karşı kullanması şiddet sayılır ve suç unsurudur.

Ekonomik şiddet: Kişiyi ekonomik ve finansal olanaklardan mahrum bırakma durumudur. Kişinin çalışmasına izin vermemek, kendisine para vermemek ya da yeteri kadar para vermemek gibi eylemleri de kapsar.

Flört şiddeti: Günümüzün en yaygın problemlerinden biridir. Burada evlilik birliği olmadan partnerin kişiye fiziksel, ekonomik, psikolojik, cinsel veya dijital şiddet uygulaması vardır. Flörtlerde izin istemek, kişinin isteğine göre giyinmek, telefon görüşmelerine karışmak, dijital şifreleri istemek, davranış ve konuşmaya müdahale etmek, sosyal arkadaşlıklara karışmak gibi davranışları kapsıyor. Erkek arkadaşınız, açık giyinmeyeceksin, dediğinde bunun sevmekten dolayı kıskandığının belirtisi olmadığını, bunun tamamıyla şiddet ile alakalı olduğunu bilmeniz gerekiyor.
Kişinin size izin vermesini beklemek, değer vermek ile değil şiddetin kendisiyle alakalıdır. Sizi tehdit ediyorsa, hakaret içerikli yaklaşımları mevcutsa, rehberinizdeki isimlere ve arkadaşlarınıza karışma durumu mevcutsa bu; şiddet halidir.

Siz şiddet uygulayan tarafsanız, bir gün şiddetin mağduru da olabileceğinizi unutmamalısınız. Şiddetin erkeklik, sevgi, kıskanma ile ilgisi yoktur. Seven insan yapar, söyleminin gerçeklik payı yoktur. Seven kişi, sevdiğine şiddet uygulamaz.

Klinik Psikolog Zana Beşer